iyilik,menfaat bir bakanlığa bağlı genel hizmet gören idare,işletme,daire,maslahat,menfaat,avantaj,çıkar,hane,yarar,iş,büro,çıkar,daire,servis,iyilik,menfaat,bir bakanlığa bağlı genel hizmet gören idare,kazanç,kar,avans,avantaj,iş,fayda,ası,iyi olma sebebi,maslahat,çıkar,idare,işletmek,daire | مَصْلَحَةٌ (ج) مَصَالِحُ : سَبَبُ الصَّلاَحِ |
yalan söylemek,kötü olmak,fışkırmak,suyu fışkırtmak,yoldan çıkarmak,isyan etmek,muhalefet etmek,yalan söylemek,günah işlemeye soyulmak,göz yorulmak,hastalıktan iyileşmek,facir olmak,zina etmek,açmak,fasık olmak,gözü yorgun olmak,zayıf olmak,haktan vazgeçip sapmak,yan çizmek,küfür etmek,sövmek,su akmak,akıtmak,kanalı geniş açmak,yalanlamak,tekzip etmek,asi gelmek,şafak sökmek,tan atmak,yerden su çıkmak,önü bağlı ve büğetli suyun önünü açıp büğedini deşip akıtmak,günaha dalmak,azmak,yarmak,kötü olmak | فَجَرَ ـُـ فَجْراً و فُجُوراً و مَفْجَراً عَنْ |
ulu ve noksanlıklardan ve ayıplardan münezzeh olan,azamet ve celal ve kahr sahibi olan cenab-ı Allah,kahr ve izzet ve uluv ve azamet sahibi olan Allah,Cebbar,mütekebbir ve mütemerrit olan na hak yere katli nufüz ,eden,dev,muazzam,büyük,zorba,tiran,serkeş,asi,isyankar,zalim,gaddar,kibirlenen,müteazzim,karaman,cesim,cüsseli, pek iri ve fevkalade kuvvetli,izbandut,merhametsiz,katı yürek,hunhar,seffak,kan dökücü,genç,titan,cebbar,kahraman,lesim,cüsseli,dev,muazzam,büyük,Allah | جَبَّارٌ (ج) جَبَّارُون و جَبَابِرَةُ : هَائِلٌ و فِي القُرْآنِ الكَرِيمِ |
asî,fasık olmak,yoldan,emirden,dinden çıkmak,fasık olmak,hak yoldan çıkmak,sapmak, zina etmek,günah işlemek,nesne kabuğundan ayrılmak,emrinden çıkmak,ahlaksızlık etmek,doğru yoldan sapmak,Tanrı buyruğundan dışarı çıkmak,fasık olmak,hak yoldan çıkmak,sapmak,zina etmek,günah işlemek,nesne kabuğundan ayrılmak,emrinden çıkmak | فَسُقَ ـُـ فِسْقاً و فُسُوقاً و فَسَقَ ـُِـ فِسْقاً و فُسُوقاً |
mutsuz,yaramaz,şımarık,haydut,bedbaht,mesut olmıyan,yolunu şaşıran,yol kesen,hırsız,yatlı,asi,şaki,eşkıya,bedbaht,haydut,cani,kabahatli,suçlu,kötü,mutsuz,mesut olmayan kişi,haydut ve yaramaz adam,bedbaht,mesut olmayan,yolunu şaşıran,yol kesen,hırsız,eşkıya,talihsiz,sapık,cani,kabahatli,suçlu,mutsuz,yaramaz,şımarık,her türlü efal-i şaniayı irtikap eder olan habis ve her türlü rezalet ve belaya giriftar ola | شَقِيٌّ (ج) أَشْقِيَاءُ و فِي القُرْآنِ الكَرِيمِ |
zülüm etmek,haddi aşmak,azgınlık etmek,cinayet işlemek,o nasıldır diye bakmak,bir şeyin nasıl olduğunu anlamak,dikkatle bakmak,birine karşı haksızlık ve kabahat etmek,yara şişip kokmak,kokuşmak,kararmak,karanlık olmak,haddi tecavüz etmek,asi olmak,haddi aşmak,çığrından çıkmak,aşırı gitmek,göz dikmek,istemek ,karı oruspu olmak,yalan söylemek,iki tarafa sallanarak süratle yürümek,bulut çok yağmur yağdırmak,bir adama tağallüple zülüm etmek,istemek,talep etmek,arzu etmek,aramak,haktan sapmak,ayrılmak,at yavuzlanıp çalkanmak,yara azmek,irinlenmek,yağmur şiddetle yağmak,kadın zina etmek,sıçramak,kanuna karşı gelmek | بَغَي ـِـ بَغْياً و بُغْياً ة و بُغَاءً و بُغْيَةً و بِغْيَةً عَلَي ، هُ و فِي القُرْآنِ الكَريمِ |