buğzetmek,kin bağlamak,hoşlanmamak | بَغِضَ ـَـ بَغَاضَةً |
buğzetmek,kin bağlamak,hoşlanmamak | بَغَاضَةٌ |
buğzetmek,kin bağlamak,hoşlanmamak,kindar olmak | بَغِضَ ـَـ بَغَاضَةً |
buğzetmek,kin bağlamak,hoşlanmamak,düşmanlık,buğuz,adavet | بَغَاضَةٌ ، عَدَاوَةٌ ، بُغْضٌ ، بَغْضَاءُ |
buğzetmek,kin bağlamak,hoşlanmamak,nefret etmek,kakımak,darılmak,öfkelenmek,kızmak,gazap etmek | بَغَضَ ـُـ بُغْضاً |
buğzetmek,kin bağlamak,hoşlanmamak,nefret etmek,kakımak,darılmak,öfkelenmek,kızmak,gazap etmek | بَغَضَ ـُـ بُغْضاً و بَغُضَ ـُـ بَغَاضَةً |
filancaya kin besledi,kin tuttu,kin güttü,kin bağladı | شَحِنَ عَلَي فُلاَنٍ |
filancaya kin besledi,kin tuttu, kin güttü,kin bağladı | شَحِنَ عَلَي فُلاَنٍ |
kin gütmek,kin tutmak,kin,fırsat kollamak,öfke ,içinde kin tutmak,kalbinde adavet saklamak,beslemek,çekememek | حِقْدٌ (ج) أَحْقَادٌ |
kin,kin tutmak,öfke,nahiye,meyil,şevk,arzu,kin tutmak,şiddetli kin,sığınak | ضِغْنٌ (ج) أَضْغَانٌ: حقد ، ناحية ، ميل ، شوق |
içeride olan gizli kin,hıyanet,hınç,düşmanlık,hiyanet,şiddetli kin tutmak,kin,falaka,şiddeti kin,gizli olan kin,hınç,kin,kin tutmak | غِلٌّ |
daralmak,hiddetlenmek,kin ve garaz bağlamak,kin tutmak | أَحِنَ ـَـ أَحَناً و أَحْناً و أُحْنَةً و إِحْنَةً عَلَي |
içeride olan gizli kin,hıyanet,hınç,şiddetli kin tutmakfalaka,adavet,düşmanlık | غِلٌّ : حِقْدٌ ، عَدَاوَةٌ وفي القرآن |
meyletmek,kin tutmak,öfke,şiddetli kin,kine | ضَغْنٌ |
ona kızdı,öfkelendi,kin tuttu,kin bağladı | أَرَي صَدْرُه عَلَيْهِ : إِغْتَاظَ و غَضِبَ |